ÇONKAR’IN, SURİYE’NİN KUZEYİNDEKİ GELİŞMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI
PYD/YPG güdümlü “Suriye Demokratik Güçleri”nin (SDG) komutasında faaliyet gösterecek “Suriye Sınır Güvenliği Gücü” oluşturulması yönündeki haberler üzerine Ahmet Berat ÇONKAR, aşağıdaki Türkçe ve İngilizce Basın açıklamasını yapmıştır.
16.01.2018
Basın Açıklaması
PKK Terör Örgütü’nün Suriye kolu olan PYD/YPG güdümlü “Suriye Demokratik Güçleri”nin (SDG) komutasında faaliyet gösterecek “Suriye Sınır Güvenliği Gücü” oluşturulması amacıyla DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonun (DMUK) son günlerde PYD/YPG ile çalıştığı yönündeki haberleri endişeyle ve esefle takip etmekteyiz.
NATO PA Türk Delegasyonu olarak katıldığımız tüm toplantılarda ve ikili görüşmelerimizde ABD’li ve diğer Müttefik ülkelerden muhataplarımıza PYD/YPG terör örgütüyle yapılan iş birliğinin büyük bir hata olduğunu ve bunun müttefik dayanışmasıyla asla bağdaşmadığını defalarca ilettik. PYD/YPG’ye verilen desteğin NATO değerleri ile uyuşmadığını, bölgedeki terör ve istikrarsızlık ortamına çözüm olmayacağını, Suriye’nin toprak bütünlüğüne zarar vereceğini vurguladık.
DMUK kararı olduğu belirtilmekle birlikte, nasıl alındığı belli olmayan ve DMUK’un üyesi sıfatıyla Türkiye’yle danışılmayan bu kararla ABD‘nin PKK uzantısı PYD/YPG’yi bölgede kalıcı hale getirmeyi amaçladığı anlaşılmaktadır. Bu durum, ABD’li muhataplarımızın bugüne kadar tarafımıza ilettiği ve mütemadiyen reddettiğimiz, terör örgütü PYD/YPG’yle iş birliğinin sadece DEAŞ’la mücadele kapsamında olduğu ve mücadele sonunda iş birliğinin sonlandırılacağı yönündeki söylemlerinin dahi samimi olmadığını ortaya koymaktadır.
ABD’nin taahhüt ve beyanatlarıyla çelişen şekilde PYD/YPG’yle işbirliğinin sürdürülmesinin ve bu çerçevede PYD/YPG komutasında sözde “Suriye Sınır Güvenlik Gücü” oluşturulmasının, aynı zamanda NATO’nun da sınırını oluşturan güneydoğu sınırlarımızın ötesinde hem ülkemizin ulusal güvenliğine hem de bu itibarla NATO’ya tehdit teşkil edeceği aşikardır.
Karar vericileri Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilere tamiri mümkün olmayan zararlar vermeden bu adımdan derhal vazgeçmeye çağırıyor, bu vesileyle Türkiye’nin, ulusal güvenliğine yönelik her türlü tehdidi bertaraf etme kararlılığının ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne bağlılığının altını bir kez daha çiziyorum.
Ahmet Berat ÇONKAR
NATO PA Türk Delegasyonu Başkanı
16.01.2018
Press Release
I followed with regret and concern the recent news that the Global Coalition for Combating Daesh is working with PYD/YPG, the Syrian branch of PKK terrorist organization in order to establish the “Syrian Border Security Force” which is to operate under the command of PYD/YPG guided “Syrian Democratic Forces” (SDG).
As the Turkish delegation to the NATO PA, in all meetings we attended and bilateral meetings we had, we have repeatedly communicated to our counterparts from the USA and other allied countries that the cooperation with the PYD/YPG terrorist organization is a serious mistake and that it is in contradiction to alliance solidarity. We stressed that the support given to the PYD/YPG does not correspond to NATO values, it will not constitute a solution to the terror and instability in the region, and will damage Syria’s territorial integrity.
Although being noted that it is the decision of the coalition, it is unclear how it was taken and Turkey was not consulted in her capacity as a member of the coalition. In the light of this decision, it is understood that the US aims to make the PYD/YPG, an extension of PKK, a permanent actor in the region. This suggests that the discourse our counterparts in the US have been using which claimed that the cooperation with the PYD/YPG was meant to be only in the framework of the fight against Daesh, and that it would be concluded after the fight against Daesh has ended, was not sincere.
It is obvious that the continuation of the cooperation with the PYD/YPG and in this framework the creation of the so-called “Syrian Border Security Force” under the PYD/YPG command which is in contradiction with the commitments and statements of the US will constitute a threat to the national security of our country and consequently to NATO.
I call the decision-makers to reverse their decision before the relations between the US and Turkey is harmed irreparably. On this occasion I would like to underline once again Turkey’s determination to eliminate any threat to her national security and her commitment to Syria’s territorial integrity.
Ahmet Berat ÇONKAR
Head of Turkish delegation to NATO PA