Ahmet Berat ÇONKAR, TBMM Genel Kurunda bir konuşma yaptı
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ahmet Berat ÇONKAR, Türk Silahlı Kuvvetleri Unsurlarının NATO’nun Afganistan’da İcra Edeceği Kararlı Destek Misyonu’na iştiraki hakkındaki Başbakanlık Tezkeresi üzerinde Ak Parti Grubu adına bir konuşma yaptı.
Ülkemizin Afganistan’la kökleri tarihe dayanan dostluk ve kardeşlik bağları bulunmaktadır. İlişkilerimiz 1921 tarihindeki İttifak Anlaşması’yla ahdi bir temele oturtulmuş, söz konusu anlaşma çerçevesinde ülkemiz, Afganistan’a çeşitli alanlarda yardımlar sağlamıştır.
Genç Türkiye’yi tanıyan ikinci devlet olan Afganistan, ülkemizin dış politika öncelikleri arasında yer almaktadır. Bu çerçevede Türkiye, Afganistan’ın millî birliğini, bütünlüğünü ve bağımsızlığını, modernleşme çabalarını desteklemiş ve Afgan halkının refah içinde yaşamasını teminen Afganistan’la dayanışma içinde olmuş; mülki, askerî, kültür, eğitim ve sağlık gibi temel alanlarda devlet kurumlarının gelişmesinde önemli rol oynamıştır.
1932-1960 yılları arasında ülkemiz, Afganistan’a öğretmen, doktor, subay ve çeşitli alanlarda birçok uzman göndermiştir. Bu yakın dostluk ve işbirliği, Afganistan’ın Sovyetler Birliği’nin etkisi altına girmesine kadar devam etmiştir. Ülkemiz, Afganistan’ın 1989 yılında Sovyetler Birliği işgalinden kurtulmasından günümüze kadarki süreçte, Afganistan’a istikrar ve barış getirilmesine yönelik çabalara katkıda bulunmayı kararlılıkla sürdürmüştür.
Afganistan’la mükemmel düzeyde seyreden ikili ilişkilerimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın, 18 Ekim 2014 tarihinde Afganistan’a gerçekleştirdiği resmî ziyaretle taçlandırılmıştır. Söz konusu ziyaret kırk altı yıl aradan sonra Türkiye’den Afganistan’a Cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret olmuştur.
Değerli milletvekilleri, hepimizin malumu olduğu üzere, 1970’lerin sonundan itibaren işgal ve iç savaşın istikrarsızlığa sürüklediği Afganistan’da terör örgütleri barınma imkânı bulmuşlardır. 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de gerçekleştirilen terör eylemler, istikrarsızlık içindeki ülkelerin yalnız kendi toplumları için değil, tüm uluslararası toplum için de birer tehdit oluşturduğunu bizlere acı bir biçimde göstermiştir.
Bu çerçevede istikrarın yeniden hakim kılınması amacıyla, Afganistan’da NATO öncülüğünde 2001 yılında başlatılan ISAF Harekatı’yla bağlantılı geçiş süreçleri devam etmektedir. Afgan halkı, 2014 yılında düzenlenen Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yüksek oranda katılım sağlayarak, ülkesinin geleceğini bizzat belirleme kararlılığını uluslararası topluma göstermiştir. Siyasi geçiş sürecinin en önemli unsurunu teşkil eden Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle Afganistan’da yönetim ilk defa demokratik yollardan el değiştirmiştir.
Bununla birlikte, Afganistan’da geride bıraktığımız on üç yılın kazanımları hâlen kırılganlığını korumaktadır. Çeyrek yüzyılı aşkın süredir devam eden işgal ve iç çekişmeler nedeniyle büyük tahribata uğramış olan Afganistan, dünyanın en fazla yıkıma uğramış ülkelerinden biridir. Sosyal göstergeleri en düşük seviyelerde yer almakta olup halkın büyük bölümünün hâlen elektrik, temiz su, temel sağlık ve eğitim hizmetlerine erişimi, maalesef, bulunmamaktadır.
Birleşmiş Milletlerin tahminlerine göre, hâlen Afganistan’ın gayrisafi millî hasılanın yüzde 60’ı afyon üretiminden temin edilmektedir. Farklı kaynaklara göre ise halkın yüzde 50 ila yüzde 80’inin günlük geliri 1 doların altındadır. Bu itibarla, uluslararası toplumun Afganistan’a güvenlik, kapasite oluşumu ve kalkınma alanlarında desteğini sürdürmesi büyük önem taşımaktadır.
Türk-Afgan dayanışmasının bir göstergesi olarak ülkemizin 2001 yılından itibaren ikili planda Afganistan’da yürüttüğü kalkınma programı, 300 milyon doları aşan mali değeriyle, Türkiye’nin bugüne kadar bir ülkeye gerçekleştirdiği en büyük dış yardım programı olmuştur.
Son olarak, ülkemiz 2015-2017 döneminde Afganistan’ın kalkınmasına proje temelli olarak 150 milyon dolar tutarında katkı yapmayı taahhüt etmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz, Afganistan’ın kalkınmasına büyük bir önem vermektedir. Bu kapsamda, Türkiye bugüne kadar Afganistan’da 800’ü aşkın proje gerçekleştirmiştir. Kardeş Afgan halkı arasında etnik ayrım gözetmeden yapılan bu yardımlar Afganistan’daki 34 vilayetin tamamında en az birer proje olarak hayat bulmuştur.
Ülkemizin Afganistan’a yaptığı kalkınma yardımlarında en büyük pay eğitime ayrılmıştır. Türkiye bugüne kadar Afganistan’da 85 okul inşa etmiş, 700 binden fazla Afgan vatandaşı ülkemizin inşa ettiği okullarda eğitim hizmetlerinden yararlanmıştır.
Afganistan’a yapılan kalkınma yardımlarının ikinci büyük kalemini sağlık hizmetleri oluşturmaktadır. Toplam 214 projenin gerçekleştirildiği sağlık alanında 17 hastane ve klinik inşa edilmiş ve onarılmıştır. 2 hastane ve 2 klinik son beş yıldır ülkemiz tarafından işletilmekte olup bugüne kadar yaklaşık 3,5 milyon Afgan, ülkemizin işlettiği hastane ve kliniklerin sunduğu sağlık hizmetlerinden yararlanmıştır.
Sağlık alanında Afganistan’a uluslararası toplum tarafından sunulan en büyük katkılardan birini “Aliabad Hastanesi” projesinin teşkil etmesi beklenmektedir. Söz konusu proje kapsamında ülkemizin, önümüzdeki beş yıl için 150 milyon dolar tahsis etmesi planlanmaktadır.
Kalkınma yardımlarının diğer bir kalemini ulaştırma ve depolama hizmetleri oluşturmaktadır. Bu alanda; yol inşaatı, asfaltlama, köprü inşaatı ve onarımı gibi toplam 20 proje gerçekleştirilmiştir. Tarım, ormancılık, balıkçılık, altyapı, sulama ve sivil havacılık Afganistan’a yaptığımız kalkınma yardımlarındaki diğer alanları teşkil etmiştir.
Kültür ve sosyal barışa katkı alanında 43 proje hayata geçirilmiştir. Bu alandaki katkılarımız çerçevesinde Türk-Afgan Mevlâna Celâlettin-i Rûmi Üniversitesinin kurulması çalışmaları devam etmektedir.
Acil ve insani yardımlar kapsamında da toplam 51 proje gerçekleştirilmiş, ayrıca son olarak Mayıs 2014’te meydana gelen sel felaketi akabinde ülkemiz yine Afganistan’a yardım elini uzatmıştır.
Ayrıca, Afganistan Dışişleri Bakanlığının bilişim altyapısının desteklenmesini teminen Afgan Dışişleri Bakanlığının donanım ve yazılım başta gelmek üzere, tüm bilişim altyapısı Dışişleri Bakanlığımız tarafından kurulmuştur. Keza, Dışişleri Bakanlığımız tarafından Afgan diplomatlara muhtelif konularda ülkemizde eğitim verilmektedir.
Değerli milletvekilleri, ülkemiz Afganistan’daki asayişin teminine verdiği önem çerçevesinde Afgan Ulusal Polisine yönelik kapsamlı eğitim programları da düzenlemektedir. Bu çerçevede bugüne kadar toplamda 17 bin kadar Afgan asker ve polisi Afganistan ve Türkiye’de eğitmiş durumdayız. Yöneticilerden kanun uygulayıcılara kadar uzanan geniş bir yelpazede Afgan personele uyuşturucuyla mücadele alanında eğitimler düzenlenmektedir. Afganistan güvenlik güçlerine bu yıl tahsis edilecek 20 milyon dolarlık katkımızın 10 milyon doları polis teşkilatı için harcanacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin Afganistan’a katkıları öncü olduğu çok taraflı platformlarda da sürdürülmektedir. Ülkemiz, Afganistan’ın karşı karşıya bulunduğu sorunların aynı zamanda bölgesi için de tehdit yarattığı görüşündedir. Bu itibarla, bölgesel iş birliğini tesis etmek amacıyla 2 Kasım 2011 tarihinde ülkemiz ile Afganistan’ın eşbaşkanlıklarında “Asya’nın Kalbinde Güvenlik ve İşbirliği” temasıyla, “Afganistan için İstanbul Konferansı” düzenlenmiştir.
İstanbul Süreci’nin Dördüncü Bakanlar Konferansı 30-31 Ekim 2014 tarihlerinde Pekin’de düzenlenmiş, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu Başkanlığında bir heyetle iştirak edilen konferansa bölge ülkeleri, destekçi ülkeler ve uluslararası kuruluşlar olmak üzere toplam 45 civarında heyet iştirak etmiştir. Konferansta, uluslararası toplumun Afganistan’a desteği teyit edilmiş, güven artırıcı önlemlerin uygulanmasına etkinlik kazandırılmasına ve somut kazanımların sahaya yansıtılmasına verilen ehemmiyet ortaya konulmuştur.
Afganistan’ın karşı karşıya olduğu sorunların nedenleri ve sonuçları tüm bölgeyi ve hatta ötesini yakından ilgilendirmektedir. Dolayısıyla, Afganistan’da barış ve istikrarın temini ancak bölgesel bir zeminde ilerletildiği takdirde kalıcı sonuçlar sağlayabilecektir. Bu anlayışla, 2007 yılında ülkemiz tarafından başlatılan Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirve Süreci marifetiyle, siyasi diyalog, güvenlik, iş birliği ve kalkınma odaklı özel bir iş birliği mekanizması da ihdas edilmiştir.
Değerli milletvekilleri, yukarıda verdiğim bilgilerden de anlaşılacağı üzere, dost ve kardeş ülke Afganistan, yürütmekte olduğumuz çok yönlü ve çok boyutlu dış politika perspektifinde ülkemiz açısından her zaman sahip olageldiği anlam ve önemini bugün de korumaktadır. Malumunuz olduğu üzere, 2001 yılında tesis edilen Uluslararası Güvenlik ve Yardım Kuvveti ISAF, NATO Daimi Konseyi’nin 16 Nisan 2003 tarihli kararıyla NATO tarafından üstlenilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 10 Ekim 2001 tarihli ve 722 sayılı Karar’ıyla, ISAF bünyesinde operasyonun başlangıcından beri görev almaktadır. Bu tarihten itibaren ülkemiz, uzun süre ISAF Komutanlığını ve Kabil Bölge Komutanlığını yürütmüş, Afganistan’daki NATO Eğitim Misyonu’na personel katkısında bulunmuş, Kabil Bölge Komutanlığında Gazi Askeri Eğitim Merkezi’ni kurmuş, Vardak ve Cevizcan’da iki il imar ekibi tesis etmiştir.
Daha önce de ifade ettiğim gibi, Afganistan polis ve ordusuna yönelik olarak binlerce personeli kapsayan yoğun bir eğitim programı da ilgili kurumlarımızca sürdürülmüştür.
Söz konusu katkılarımız, Afganistan’la tarihe dayanan köklü ilişkilerimizin yanı sıra, ittifak dayanışması ve Kuzey Atlantik Antlaşması’ndan kaynaklanan yükümlülüklerimizle uyumlu olmuştur.
İçinde bulunduğumuz şu günlerde uluslararası güvenlik ve savunma politikamızın temel unsuru olma özelliğini koruyan NATO bünyesinde de Afganistan için yeni bir dönemin hazırlıkları yürütülmektedir. 2003 yılından bu yana NATO liderliğinde icra edilmekte ve ittifakın Avrupa-Atlantik coğrafyası dışındaki en uzun süre ve en kapsamlı harekâtı niteliğini haiz olan ISAF harekâtı, 2012 Şikago zirvesinde NATO devlet ve hükûmet başkanlarının aldığı karar doğrultusunda 31 Aralık 2014 tarihinde tamamlanmıştır.
Önümüzdeki dönemde NATO’nun Afganistan’la ilişkileri, kalıcı ortaklık, NATO’nun Afgan Ulusal Güvenlik Güçlerinin mali açıdan sürdürülebilirliğindeki rolü ve kararlı destek misyonu olmak üzere üç ana sütun temelinde şekillenmektedir.
Kalıcı ortaklık kapsamında çeşitli alanlarda yürütülen faaliyetlere rağmen bu ortaklığın genel olarak bugüne kadar hem Afganistan hem NATO açısından beklentileri karşılamaktan uzak kaldığı görülmektedir. Bununla birlikte, kalıcı ortaklığın güçlendirilmesi hususunda bizim de gayretlerimizle müttefikler arasında görüş birliği oluşmuş ve bu yöndeki çalışmalar son dönemde hız kazanmıştır.
Kaydettiği tüm ilerlemeye rağmen, Afgan Ulusal Güvenlik Güçlerinin ciddi yetenek eksiklikleri bulunmaktadır. Bu bakımdan, Afganistan gerekli kaynaklara sahip olana kadar Afgan Ulusal Güvenlik Güçleri bütçesinin uluslararası toplum tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Bu amaca yönelik olarak NATO üyeleri ve ortak ülkeler önümüzdeki dönem için toplam 5 milyar ABD doları mali katkıda bulunacaklardır. Bu çerçevede, bizim de önümüzdeki üç yıl için 60 milyon dolar taahhüdümüz vardır.
2014 yılından sonra NATO’nun Afganistan’la ilişkilerinin temel unsurlarından 3’üncü ve belki de en önemlisini kararlı destek misyonu oluşturacaktır.
1 Ocak 2015 tarihinde başlatılması kararlaştırılan kararlı destek misyonu, muharip bir nitelik taşımayacaktır. Bu misyon, ülke genelinde anılan tarihten itibaren güvenlik sorumluluğunu bütünüyle üstlenecek olan Afgan Ulusal Güvenlik Güçlerine ve güvenlik kurumlarına eğitim, danışmanlık ve yardım sağlamak amacıyla icra edilecektir.
Değerli milletvekilleri, kararlı destek misyonu kapsamında ülkemizin Kabil Bölge Komutanlığı şapkasıyla çok önemli bir görev üstlenmesi söz konusudur. Kabil ve çevresindeki NATO kuvvetlerine ülkemiz liderlik ederken, güney ve doğuda ABD, kuzeyde Almanya ve batıda İtalya aynı görevi yerine getireceklerdir. Ancak takdir buyurulacağı üzere, bu çerçevedeki en önemli rol, başkentte görev yapacak ülkemiz tarafından üstlenilecektir. Türkiye, ayrıca, Afganistan’ın dış dünyaya açıldığı kapı görevini gören ve ülkedeki en büyük havalimanı olan Kabil Uluslararası Havalimanının işletme sorumluluğunu 2015 ve 2016 yılları için üstlenmiş bulunmaktadır.
Afganistan’daki Kararlı Destek Misyonu kapsamında 800 ila 1.000 civarında TSK personelinin görevlendirilmesine ilişkin planlamalar devam etmektedir. Bugüne kadar Afgan emniyet kurumlarına mensup personelin eğitimlerinde son derece başarılı çalışmalar yapmış bulunan Emniyet Genel Müdürlüğümüzden de bu çerçevede personel görevlendirilmesi öngörülmektedir. Kararlı Destek Misyonu çerçevesinde müttefiklerle sürdürülen iş birliğinin yanı sıra, ISAF döneminde olduğu gibi, Balkanlardaki dost ve kardeş ülkeler Arnavutluk ve Makedonya’yla birlikte görevler üstlenilmektedir.
Kabil Büyükelçimiz, 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren NATO’nun Afganistan’daki Kıdemli Sivil Temsilcisi görevini üstlenmiştir. 2003 yılında kurulan NATO Kıdemli Temsilciliği görevini NATO Genel Sekreterinin yaptığı seçimle Büyükelçimizin ifa edecek olması hem ittifakın ve müttefiklerin hem de Afgan kardeşlerimizin ülkemize olan güveninin bir göstergesidir. Ülkemiz, ayrıca, Kabil Büyükelçiliğimiz vasıtasıyla 2015-2016 döneminde NATO’nun bu ülkedeki Temas Noktası Büyükelçiliği görevini de üstlenecektir.
Değerli milletvekilleri, sonuç olarak Türkiye, Afganistan’ın istikrara kavuşması amacıyla, gerek bu ülkeyle sahip olduğumuz özel ve köklü ilişkiler çerçevesinde, gerekse de Afganistan’da yeniden istikrarsızlığın hâkim olmasının, bölgeden başlayarak tüm uluslararası toplum için tehdit oluşturacağı yönündeki genel anlayış doğrultusunda, Afgan kardeşlerimiz ihtiyaç duyduğu sürece yanlarında olacak ve Afganistan’a katkılarını sürdürecektir.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi “Bizim sınırlarımız dışında görev yapan askerlerimiz, ülkemizin de milletimizin de gururudur. Bu askerler, bu birlikler görev yaptıkları yerlerde büyük bir ülkeyi, büyük bir milleti, köklü bir tarihi şanla, şerefle ve kahramanlıkla temsil ediyorlar.
Bizim yurtdışındaki askeri varlığımız o ülke halklarının hilafına bir varlık değildir. Tam tersine, Türk askeri, Afganistan’da, Kosova’da, Bosna Hersek’te, Somali’de, Lübnan’da güvenin, kardeşliğin ve barışın sembolüdür. Mehmetçik görev yaptığı her ülkede, o ülke halklarının topyekûn ittifak ettiği, kucakladığı, evini açtığı, gönlünü açtığı bir askerdir.”
Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun da her vesileyle vurguladığı gibi ülkemizin dış politikası çok boyutlu olmuştur ve çok boyutlu olmaya da devam edecektir. Bu, yaşadığımız coğrafyanın bir zaruretidir. Türkiye’yi sadece Avrupa’yla veya sadece Asya’yla sınırlamak isteyenlerin Türkiye’nin coğrafyasından, jeopolitiğinden, tarihinden ve geleceğe bakışından haberdar olduğunu söylememiz mümkün değildir.
Bundan sonraki dönemde de Ay yıldızlı al bayrağı dünyanın her köşesinde onurla dalgalandırabilmek için, Türkiye’nin çevresindeki bütün havzalarda etkin ve sonuç alıcı vicdani bir dış politika takip etme hedefimizi kararlılıkla sürdürme azmindeyiz. Türk Silahlı Kuvvetlerimizle, emniyet teşkilatımızla, TİKA’mızla, Yunus Emre Kültür Merkezlerimizle ve tüm imkânlarımızla bu hedef doğrultusunda gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz.
Sözlerimi tamamlarken, bu güne kadar ülkemizi ve milletimizi farklı ülkelerde ve coğrafyalarda temsil etmiş ve görev üstlenmiş ve hâlen görev başında olan tüm Mehmetçiğimize, polisimize, devlet görevlilerimize şükranlarımı arz ediyorum. Hayatını kaybetmiş olanları rahmetle ve minnetle anıyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle, Afganistan’ın barış ve istikrarı bakımından önem arz eden Kararlı Destek Misyonu ve devamında görev almak üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının yurtdışında görevlendirilmesi ve aynı amaçlara yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin söz konusu Misyona katılmak için ülkemiz üzerinden Afganistan’a intikali ile geri intikali kapsamında Türkiye’de bulunmalarının uygun olacağını değerlendirdiğimizi ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.